Merhaba temettü yolcuları,
FED'in attığı adımlar bir süredir küresel resesyon öngörülerini dile döken ekonomistlerin haklı olabileceklerini göstermeye başladı. Merkez bankaları tarafından artırılan faiz oranları, piyasalarda izlenen yüksek enflasyon ve emtia fiyatları gerçekten yaklaşmakta olan küresel resesyonun ayak sesleri olabilir.
Açık konuşmak gerekirse pandeminin bitişi ile küresel çapta büyüme yaşanmasını bekliyordum ancak dün yapılan faiz artırımı hoşgeldin resesyon bebek dememe vesile oldu. İsterseniz resesyonun küresel borsaları ve sizi nasıl etkileyebileceği konularında birkaç kelam edelim.
Görsel Pixabay Sanatçısı Mediamodifier |
Konuya hakim olmayanlar için resesyon nedir?
Klasik ekonomi kitapları resesyonu "ekonomi geneline yayılan, birkaç aydan fazla süren, normalde reel GSYİH, reel gelir, istihdam, endüstriyel üretim ve toptan / perakende satışlarda görülen önemli bir düşüş" olarak tanımlar, tek kelime ile açıklamak gerekirse bu durumu durgunluk olarak da adlandırabiliriz.
Ekonomi tarihi bir çok farklı olayın resesyona yol açabileceğini ancak temel sebebin genellikle iktisadi dengesizlikler olduğunu gösteriyor. Haziran 2022 itibari ile bir çok gelişmiş ülke son yılların en yüksek enflasyon oranlarına ulaşmış durumdalar, nerede ise tüm gelişmiş ülke merkez bankaları faizleri sert bir şekilde yükseltme eğilimine girdi, gelişmekte olan ülkelerde ise işsizlik oranları günden güne artıyor.
Peki resesyonda borsalar nasıl hareket eder?
Hisse senetlerinin fiyatları birçok faktörden etkileniyor olsa da bunlar içerisinde en önemli faktör ekonominin güçlü ya da zayıf olmasıdır. Ekonomi güçlü olduğunda insanlar tüketim yapmaktan çekinmez ve şirket karları artış gösterir, artan karlar doğal olarak hisse senetleri fiyatlarının artışına yol açar. Bu durumun tersi de geçerlidir.
Borsalar endeks bazında büyük bir yükseliş ve başarı yaşadıktan sonra, herhangi bir nedenle gelir ve istihdam azalmaya başlar. İş döngüsünün resesyon aşamasına gelindiğinde şirketlerin gelirleri ve istihdam azalır; şirketler karlılığı sürdürmek için mücadele ederlerken hisse senedi fiyatları da düşer. Böyle bir senaryoda yatırımcıların düşen hisse senedi fiyatları ve portföyleri üzerindeki negatif görünüm konusunda endişelenmeleri doğaldır.
Borsalar, resesyon sırasında tipik olarak birkaç ay boyunca keskin bir şekilde düşmeye devam eder, yaklaşık altı ay sonra dibi görür ve genellikle ekonomi kendisini toparlamaya başlamadan önce toparlanır.
ABD borsalarında daha önce neler yaşanmıştı?
- 1929 Ekonomik Buhranı: Bugüne kadarki en kötü örnek, dört işlem gününde meydana gelen 1929 borsa çöküşüdür. Kara Perşembe olarak adlandırılan 24 Ekimde başlayan çöküş Kara Salı (29 Ekim) gününe kadar sürdü.
- Bu dört gün boyunca borsa, tüm yıl boyunca elde ettiği tüm kazançlarını kaybetti.
- Büyük Buhran'ın zaman çizelgesi, Ağustos ayında bir durgunluğun zaten başladığını, ancak çöküşün ticari yatırımlara olan güveni yok ettiğini gösteriyor.
- Bankalar mevduat sahiplerinin parasını Wall Street'e yatırım yapmak için kullanmıştı. Tek bir hisse senedi bile almamış olan insanlar hayatlarındaki birikimlerini kaybettiler. Ekonomi 10 yıllık bir bunalıma girdi. Borsa 1954 yılına kadar tam olarak toparlanamadı.
- 1987 En Yüksek Bir Günlük Kayıp: 1987'deki Kara Pazartesi, Dow Jones'un %20,7 düştüğü zaman en yüksek bir günlük yüzde kaybını kaydetti. Geçmişteki diğer borsa çöküşleri de önemliydi ancak hemen resesyona neden olmamışlardı.
- 2001 Dot Com Krizi: 2000 yılı teknoloji karmaşası, teknoloji gurularının hatalı bir şekilde bilgisayar yazılımlarının 1999 ve 2000 yılları arasındaki farkı anlayamayacağını tahmin etmesiyle başladı. Birçok yüksek teknoloji şirketi iflas ilan etti.
- Yüksek teknoloji borsası çöküşü 2001'deki 11 Eylül saldırısıyla daha da kötüleşti.
- Federal Rezerv'in yüksek faiz oranları ABD ekonomisini de kötüleştirdi, bu nedenle Mart 2001'e kadar ABD sekiz aylık bir ekonomik çöküşe girdi.
- Oluşan resesyon, Başkan George W. Bush'un bir vergi indirim yasasını imzalaması, Federal Rezerv'in oranları düşürmesi ve hükümetin Afganistan Savaşı yoluyla harcamalarını artırmasıyla sona erdi.
- 2008 Krizi: 15 Eylül 2008'de Dow Jones, 2001 durgunluğunun sonundan bu yana en kötü düşüş olan 500 puan düştü. ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, piyasaları güven krizine sokan Lehman Brothers'ı kurtaramadı.
- 5 Ekim 2008'de Dow Jones, bir haftada %15'lik bir düşüşle 10.000'den 8.500'ün altına düştü. Hem piyasada hem de altta yatan ekonomide ani ve aşırı bir güven kaybına işaret etti. Aynı zamanda 2008'deki büyük resesyonu da tetikledi.
- 2020 Pandemi Etkisi: 2020 borsa çöküşü 9 Mart'ta başladı. Dow Jones Sanayi Ortalaması bir hafta içinde üç rekor puan kaybı kaydetti, 2020 çöküşünden önce Dow Jones, 12 Şubat'ta 29.551,42 ile rekor seviyeye ulaşmıştı. Bu zirveden 16 Mart'ın en düşük seviyesine kadar, Dow Jones Sanayi Ortalaması 9,362,90 puan (%31.7) kaybederek ayı piyasasının başlangıcına işaret eden %20'lik düşüşü aştı.
Peki olası bir resesyona karşı ne yapabilirsiniz?
Kendinizi korumak için ne yapmalısınız? Öncelikle panik yapmayın! Resesyon veya gerileme dönemlerinde bütün hisse senetleri aynı şekilde davranmaz. Pandemi döneminde yaşandığı gibi aşı, ilaç ve hijyen ürünleri üreten (yani resesyona yol açan sebebin ortadan kalkmasına yardımcı olması beklenen) ya da gıda gibi insanların olmazsa olmaz ihtiyaçlarını karşılayan şirketler resesyona rağmen pozitif ayrışabilir ya da düşüş yaşaması beklenen şirketler küçük süprizler yapabilir.
Uzun vadede, çoğu borsa, her bir zirvenin bir öncekinden daha yüksek bir seviyeye ulaşmasıyla büyüme eğilimindedir. Hiç bir borsa magmaya kadar düşmeyeceği gibi Mars'a kadar da yükselemez, elbet bir yerlerde dönüş yaşanacaktır. Elbette çok az yatırımcı, onlarca yıl sonrasını görebilecek öngörüye veya büyük kayıplara karşı panik yapmaması gereken azme sahip, umarım sizler de onlardan birisinizdir. Şahsen şu konjonktürde bile temettü hisselerime eklemeler yapmaya devam edeceğimi, en kötü ihtimal ile bir kaç ay boyunca ortalama düşüreceğimi söyleyebilirim. Şimdilik kalın sağlıcakla.